iyiköfüfilm

Facebook Twitter Instagram
29
Nis
2012

Pink Flamingos (1972)

B-Film İstismar Filmleri XXX kategorilerinde yayınlandı. 1 Yorum Var

John Waters sinemanın,sanatın “politically correct” olma zorunluluÄŸundan, sadece istenen, beklenen, sıradan ÅŸeyleri gösterme zorunluluÄŸundan sıkılmış ve bunu tersine çevirmeye çalışan iÅŸler çıkarmış bir yönetmendir. “Onu bir cümlede anlatın” deseler sanırım bu ÅŸekilde anlatırdım. DiÄŸer bir deyiÅŸle “transaggressive” sanatın mihenk taşı. Pink Flamingos da bunu en iyi ÅŸekilde baÅŸardığı filmlerinden biri.

John Waters yönetmenlik yanında filmin senaristliğini ve yapımcılığını da üstlenmiş. Başrollerde ise Edith Massey,Mink Stole gibi dönemin ünlü isimleri ve tabi ki de yönetmenin en sevdiği oyuncularından Divine yer alıyor. Gösterime girdikten sonra bazı sahneleriyle tartışmalara neden olsa da çoğu sinemasever tarafından iyi yorumlar almış ve sevilmiş.

Divine oyunculuÄŸunun yanında yarattığı bu karakter ile döneminin sıradışı isimlerinden biriydi. Filmin senaryosu da aslında daha çok onun üzerine kurulu.  Divine’ın “filthiest person alive” olarak tanınmasını hatta bu ününün ülke çapında yayılmasını yediremeyen,kıskançlık içinde durumu izleyen Raymond ve Connie Marble çifti bu konuda Divine’ı geçebilmek adına sürekli deÄŸiÅŸik aktiviteler içine girmektedirler. Fakat Divine’ın namını geçebilmeleri kolay deÄŸildir çünkü o hiçbir özel efor sarfetmese de doÄŸuÅŸtan “filthy” bir karakterdir. Åžehir merkezine gittiÄŸinde yol kenarını tuvalet olarak kullanmak, arkadaÅŸlarıyla cannibalism partileri düzenlemek,evlere gizlice girip koltukları yalamak, her an her yerde yakınlık derecesini önemsemeden oral seks yapabilmek gibi hareketleriyle bunu kanıtlamaktadır. Filmin ekstrem diye adlandırabileceÄŸimiz sahnelerinden sadece birkaçı bunlar.

Ayrıca kılık değiştirmek, ayak fetişi, röntgencilik, teşhircilik gibi cinsellik adına da pek çok sıradışı,daha doğrusu genel geçer toplum kurallarına göre sıradışı sayılan eğilimi de bünyesinde barındırıyor film.

Özellikle kara mizahın sınırlarını zorlayan replikleri de bana göre filmin en ilgi çekici yönlerinden biri.
Raymond ve Connie Marble çiftinin bir cinsel münasebet sırasında birbirlerine olan büyük aşklarını anlattıkları şu cümleler mesela :

Seni seviyorum Raymond. Bu dünyadaki herşeyden daha çok. Kendi iğrençliğimden daha çok. Saç rengimden daha çok. Kırılan kemiklerin sesinden, ölümün sesinden hatta kendi dışkımın sesinden bile çok seviyorum seni.

Bu filmin sonunda mutlaka kötüler kazanacaktır bu zaten filmin başından bellidir çünkü bu filmde “iyi” diye tanımlanabilecek karakter bulunmamaktadır. Film Divine ve arkadaÅŸları için mutlu, Marble çifti için ise mutsuz son ile biter. Divine “the filthiest person alive” namını korumayı baÅŸarıp dostlarıyla yeni maceralara koÅŸma planları yaparken Marble çifti ise Divine tarafından yargılanır. Gerçekten de namına yaraşır bir son.

Divine’ın annesini de unutmamak lazım tabi o da hayatta en sevdiÄŸi ÅŸey olan yumurtalara ve yumurtacı adama kavuÅŸur.

Tabi ki bu film John Waters için de mutluluk vericidir zira zaten filmi çekerken amacı “kötü” bir film çekmektir. İyi manada kötü.

Pink Flamingos, aradan geçen 40 yıla raÄŸmen de kötülüğünü ve “dünyanın en pis filmlerinden biri” sıfatını korumayı baÅŸarıyor.

İpek Çakır


Facebookta paylaş Twitterda paylaş Mail ile gönder


1 Yorum

  1. Yardır Ay 4 Haziran 2012 - 07:38

    İzleyip izleyebileceğiniz, gerçek manada en iğrenç film. Neyini beğendiğimi de bilmiyorum. Bu iğrençliklerin filmedilmesinin arkasındaki mizahı belki ya da samimi karakterler ve kurgu olduğundan dolayı bende uyandırdığı sempati. Vereceğim örnek, spoiler ya da buna yakın bir benzetme. Karşı cinsinizi düzmek istiyorsunuz ve annenize akıl danışıyorsunuz.

    Yanıtla

Yorumunuz:

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm