iyiköfüfilm

Facebook Twitter Instagram
7
Mar
2014

Silip (1985)

İstismar Filmleri kategorilerinde yayınlandı. Yorum Yok
silip_1985_poster

Genç bir kadın, Tonya, cinsel hayal kırıklığı, kafa karışıklığı ve en kötüsü de ÅŸehvet içinde küçük bir Filipin köyünde yaÅŸamaktadır. Köyün keÅŸiÅŸi uzaktayken din “öğretmeni” rolünü üstlenmiÅŸtir. Köyün geri kalanının cinsel günahkarlar olduÄŸunu düşündüğü için çocuklara cinsellikten uzak durmayı öğretir. Annesinin bir fahiÅŸe olduÄŸu için taÅŸlanmasın nedeniyle Tonya, verdiÄŸi derslerde biraz fazla katıdır. Ama çocukluk arkadaşı Selma ziyaretine geldiÄŸi zaman, her ikisinin de köyün yağız delikanlısı Simon’dan hoÅŸlanıyor olmaları eski duyguların ve düşmanlıkların canlanmasına sebep olur.

Tonya, her ne kadar Simon onu istese de hiçbir zaman Simon ile iliÅŸkiye girmeyecektir. Selma sadece Tonya’dan intikam almak için Simon ile yatmak ister. Ama Selma Tonya’yı harap etmek için aynı zamanda çocukları da uzaklaÅŸtırmak istemektedir. Çocuklara Dünya’nın nasıl iÅŸlediÄŸini öğretmeye baÅŸlar. Onlara nasıl dans edildiÄŸini, hayattan nasıl zevk alınacağını ve cinsel dürtüleriyle ne yapmaları gerektiÄŸini öğretir. Köyün yetiÅŸkinleri Tonya’nın deli olduÄŸunu ve çocuklarına zarar verdiÄŸini düşünmeye baÅŸlar. Çok geçmeden ÅŸehvet akıllarını baÅŸlarından alır ve kararlarını verirler: seks, aÅŸk, ihanet ve intikam için ÅŸehvet!

Bu filmde çok fazla şey oluyor. Sizlere nelerin olup bittiği hakkında bir fikir vermek amacıyla senaryoya çok basitçe değindim. Bu film elime geçtiği zaman keşfedilmeyi bekleyen başka bir gülünç erotik Güneydoğu Asya filmi olacağını düşünmüştüm (Mystics in Bali gibi) ancak gördüğüm şey cinsel cehalet, baskı ve en kaba haliyle insan arzuları hakkında hoş bir film oldu. Bu film sadece arthouse tipi yabancı sinema örneklerinin gitmeye cesaret edebileceği yerlere gidiyor.

Çocukların doÄŸasında olan cinsel kimliklerini sahneye koymaktadır. Ama hayır, “çocuk pornosu” ile uzaktan yakından alakası yok, o yüzden hemen sinirlenmeyin. Filmin içindeki Selma karakterinin yapmaya çalıştığı ÅŸeyi, yani insanların açık fikirli olmalarını saÄŸlamayı denemekte ve onlara seksin ÅŸeytani bir ÅŸey olmadığını ve erkeklerin sadece insan olduÄŸunu göstermeye çalışmaktadır. Yönetmen ve yazar dramatik, biraz rahatsız edici, ÅŸiirsel, erotik ve o kadar da istismarcı olmayan, Alejandro Jodorowsky gibi yapımcıların yanında yerini bulacak (o kadar tuhaf olmasa da) bir film yaratmak için birlikte çalışmıştır.

Deneyimli bir arthouse/exploitation/erotica hayranı için filmde giriş sahnesi dışında (daha önce sözü geçen seks/çocuk dinamiği dışında) gerçekten şoke edici bir şey bulunmamaktadır. Simon köyün et yiyebilmesi için bir bizonu öldürmek üzeredir ama çocuklar bunu yapmaması ve hayvana merhamet etmesi için ona yalvarırlar. Bu çok önemli bir sahne olmasının yanında (izledikten sonra ne demek istediğimi anlayacaksınız) aynı zamanda son derece çarpıcı ve gerçekçidir. Hayvan ölene kadar kafasına bir çekiç ile defalarca vurur. Daha sonra da çocukların gözü önünde karnını deşer. Cannibal Holocaust kıskançlıktan çatlasın! Sadece nedensiz çıplaklık ve şiddetten daha fazlası ilginizi çekiyorsa ve cüretkar sanatsal aşk hikayelerine ilgi duyuyorsanız bu filmi izleyin.

Tolga DemirtaÅŸ (tolga@iyikotufilm.com) 

silip_1985

Facebookta paylaş Twitterda paylaş Mail ile gönder


Yorumunuz:

İyiKötüFilm Hakkında
İyiKötüFilm Röportajlar
İyiKötüFilm